Dr. Elif Genç

Göz Altı Mezoterapisi

Göz Altı Mezoterapisi, göz çevresindeki morluk, torbalanma ve ince çizgileri azaltarak daha aydınlık, canlı ve dinlenmiş bir bakış elde etmeyi amaçlayan medikal estetik bir uygulamadır.

Göz Altı Mezoterapisi Nedir?

Göz Altı Mezoterapisi, göz çevresindeki yorgun ve mat görünümü hedef alarak daha canlı, dinlenmiş ve genç bir ifade kazandırmayı amaçlayan medikal estetik bir uygulamadır. Bu yöntemde, göz altı bölgesine mikro iğneler yardımıyla hyaluronik asit, vitaminler, aminoasitler, antioksidanlar ve peptitler gibi cilt yenileyici aktif maddeler enjekte edilir. Uygulama, cilt altındaki dolaşımı hızlandırır, kolajen ve elastin üretimini destekler. Böylece göz altındaki morluklar, hafif torbalanmalar ve ince çizgilerde gözle görülür bir azalma sağlanır.

Özellikle genetik yatkınlık, uykusuzluk, stres veya yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan göz altı problemlerinde etkili bir çözümdür. Cerrahi müdahale gerektirmeyen, kısa sürede tamamlanan ve doğal sonuçlar sunan bu işlem, hem kadınlar hem de erkekler tarafından tercih edilmektedir. Göz altı mezoterapisi, kişinin ifadesini tazeleyerek daha aydınlık ve sağlıklı bir görünüm kazandırır.

Göz Altı Mezoterapi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Göz altı mezoterapisi sonrasında uygulama bölgesine gösterilecek özen, hem iyileşme sürecini hızlandırır hem de elde edilen sonuçların daha kalıcı olmasını sağlar. İşlem sonrası dönemde dikkat edilmesi gereken temel noktalar şunlardır:

  • İlk 24 Saat:

    • Göz çevresine su temasından kaçınılmalıdır.
    • Makyaj yapılmamalı, cilt tahriş edilmemelidir.
    • Bölgeye elle dokunmaktan, masaj ya da ovuşturma gibi hareketlerden uzak durulmalıdır.

  • İlk 48 Saat:

    • Sauna, hamam, buhar banyosu gibi yüksek ısıya maruz kalınan ortamlardan uzak durulmalıdır.
    • Doğrudan güneş ışığına çıkmaktan kaçınılmalı, dışarı çıkılacaksa yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanılmalıdır.

  • Genel Öneriler:

    • Baş yukarıda olacak şekilde uyumak, ödemin daha hızlı azalmasına yardımcı olur.
    • Bol su tüketimi ve dengeli beslenme, cilt yenilenmesini destekler.
    • Doktorunuzun önerdiği özel bakım ürünleri ve kremler düzenli olarak kullanılmalıdır.

Göz çevresi oldukça hassas bir bölgedir. Bu nedenle uygulama sonrasında profesyonel önerilere uymak, olası komplikasyonları önlemek ve maksimum faydayı sağlamak açısından büyük önem taşır. Kontrolleri aksatmamak da sürecin sağlıklı ilerlemesi için gereklidir.

Göz Altı Mezoterapi Kalıcı mı?

Göz altı mezoterapisi, cilt kalitesini artırmak ve göz çevresindeki sorunları azaltmak için oldukça etkili bir yöntemdir. Ancak bu uygulama kalıcı bir çözüm sunmaz; düzenli aralıklarla tekrarlanması gereken bir bakım sürecidir. Mezoterapi ile verilen vitaminler, mineraller, aminoasitler ve hyaluronik asit gibi içerikler zamanla vücut tarafından emilir. Bu nedenle etkileri, kişinin cilt yapısına, yaşam tarzına ve uygulama sıklığına bağlı olarak ortalama 4 ila 6 ay arasında devam eder.

İlk uygulamadan sonra genellikle 2-4 hafta aralıklarla birkaç seans önerilir. Bu kür tamamlandıktan sonra, elde edilen sonucu korumak adına yılda birkaç kez “idame seansı” uygulanabilir. Bu şekilde cilt sürekli desteklenir ve göz çevresindeki yenilenme süreci canlı tutulur.

Kalıcılık süresi kişinin yaşı, genetik yatkınlığı, cilt tipi, stres seviyesi, uyku düzeni ve beslenme alışkanlıkları gibi faktörlerden de etkilenir. Özellikle düzenli uyku, yeterli su tüketimi ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları mezoterapi etkisinin daha uzun süre kalmasını sağlar.

Kısacası, göz altı mezoterapisi kalıcı değil, ama düzenli uygulandığında göz çevresinde uzun vadeli, belirgin bir iyileşme ve gençleşme sunar. Cerrahiye gerek kalmadan daha taze, sağlıklı ve dinlenmiş bir görünüm elde etmek isteyenler için ideal bir bakım yöntemidir.

Göz Altı Mezoterapi Faydaları

Göz altı mezoterapisi, göz çevresindeki yaşlanma belirtilerini azaltmak ve cilde daha taze bir görünüm kazandırmak için geliştirilmiş, oldukça etkili bir medikal estetik uygulamadır. Özellikle yoğun yaşam temposu, uykusuzluk, stres ve çevresel faktörlerin etkisiyle göz çevresinde oluşan morluk, torbalanma ve ince çizgiler gibi problemler bu yöntemle gözle görülür şekilde azaltılabilir.

Mezoterapinin en belirgin faydalarından biri, dolaşımı hızlandırarak cilt altındaki pigmentasyonu düzenlemesidir. Bu sayede koyu halkalar azalır, göz çevresi daha aydınlık ve canlı bir görünüm kazanır. Aynı zamanda içerdiği hyaluronik asit, vitamin ve antioksidanlar sayesinde cilt nemlenir, elastikiyet artar ve kolajen üretimi tetiklenir.

Göz altı mezoterapisi cerrahi müdahale gerektirmeyen, doğal ve güvenli bir yöntemdir. İşlem sonrası elde edilen sonuçlar, kişinin genel ifadesini tazeler ve daha genç, sağlıklı bir görünüm sunar. Düzenli seanslarla uzun vadeli etkiler sağlamak mümkündür.

Ayrıca hem kadınlar hem de erkekler tarafından tercih edilmesi, bu uygulamanın yaygınlığını ve başarısını kanıtlar niteliktedir.

Göz Altı Mezoterapisi Kimler İçin Uygun?

Göz altı mezoterapisi, göz çevresindeki yorgunluk izlerinden rahatsız olan, daha aydınlık ve sağlıklı bir görünüm hedefleyen hemen herkes için uygun bir uygulamadır. Özellikle genetik olarak göz altı morluklarına yatkın kişiler, yoğun tempoya bağlı olarak uykusuzluk yaşayanlar, stresli bir yaşam sürenler ya da yaş alma ile birlikte göz çevresinde belirginleşen ince çizgiler ve hacim kaybı fark eden bireyler bu tedaviden fayda görebilir.

25 yaş ve üzeri bireylerde, göz çevresi yapısı uygun olduğu sürece güvenle uygulanabilir. Kadın veya erkek fark etmeksizin, cilt yapısına göre kişiselleştirilebilen bir tedavidir. Cerrahi işlem düşünmeyen ancak göz çevresinde yenilenme isteyenler için ideal bir alternatiftir.

Ancak hamilelik, emzirme dönemi, aktif cilt enfeksiyonları veya bazı kronik rahatsızlıkları olan kişiler için işlem öncesi doktor değerlendirmesi şarttır. Uygun adaylar doğru belirlendiğinde, göz altı mezoterapisi hem etkili hem de doğal sonuçlar sunar.

Göz Altı Mezoterapi Sonrası Şişlik Ne Zaman Geçer?

Göz altı mezoterapisi sonrasında uygulama bölgesinde hafif şişlikler oluşması oldukça normal bir durumdur. Bu şişlikler, işlem sırasında cilt altına enjekte edilen maddeler ve kullanılan mikro iğnelerin oluşturduğu geçici tepkilerdir. Cilt yapısına ve hassasiyetine göre kişiden kişiye değişmekle birlikte, bu şişlikler genellikle 1 ila 3 gün içinde kendiliğinden geçer.

İlk 24 saat içinde hafif ödem, kızarıklık ya da iğne izleri de gözlemlenebilir. Bu süreçte bol su içmek, başı yüksekte tutarak uyumak ve hekimin önerdiği şekilde cilt bakımına özen göstermek iyileşmeyi hızlandırabilir. Soğuk kompres uygulamaları da ödemin azalmasına yardımcı olur, ancak bu adımı hekime danışmadan uygulamamakta fayda vardır.

Eğer şişlik beklenenden uzun sürerse, hassasiyet artarsa ya da farklı bir reaksiyon gelişirse, mutlaka tedaviyi uygulayan uzmana başvurulmalıdır. Ancak genel olarak göz altı mezoterapisi sonrası şişlik geçici ve hafif bir yan etkidir.

Göz Altı Mezoterapisi Fiyatları 2025

2025 yılı itibarıyla göz altı mezoterapisi fiyatları; kullanılan ürünlerin kalitesi, uygulamayı yapan uzmanın deneyimi, seans sayısı ve kliniğin bulunduğu lokasyona göre değişkenlik gösterebilir. Bu uygulamada kullanılan serumlar ve içerikler kişiye özel olarak seçildiği için fiyatlar da kişiselleştirilmiş tedavi planına göre belirlenir.

Genel olarak bir göz altı mezoterapi seansı fiyatı 2025 yılında ortalama 5000 TL ile 15000 TL arasında değişmektedir. Ancak etkili ve kalıcı sonuçlar için genellikle 3-4 seanslık bir kür önerildiğinden, toplam maliyet bu doğrultuda planlanmalıdır. Bazı kliniklerde paket fiyatlar veya kampanyalı uygulamalar da sunulmaktadır.

Fiyat değerlendirmesi yapılırken yalnızca seans ücretine değil; kullanılan ürünlerin içeriği, uygulayıcının uzmanlığı ve hijyen standartlarına da dikkat edilmelidir. Unutmayın, göz çevresi hassas bir bölgedir ve bu tür işlemler mutlaka deneyimli sağlık profesyonelleri tarafından yapılmalıdır.

Göz altı mezoterapisi hakkında sık sorulan sorular

Göz altı mezoterapisi, genellikle güvenli bir işlemdir. Ancak her medikal uygulamada olduğu gibi, bazı geçici yan etkiler görülebilir. En yaygın yan etkiler; enjeksiyon bölgesinde hafif kızarıklık, ödem (şişlik), hassasiyet, morarma veya iğne izleridir. Bu etkiler genellikle 1-3 gün içinde kendiliğinden geçer. Nadiren alerjik reaksiyonlar olabilir, bu nedenle kullanılan içeriklere karşı hassasiyeti olan kişilerde önceden test yapılması önerilir. İşlem steril ortamda, deneyimli bir uzman tarafından yapıldığında yan etki riski minimuma iner.

Göz altı mezoterapisinin etkileri kişiye göre değişmekle birlikte genellikle 2. veya 3. seanstan sonra fark edilir hale gelir. İlk seanstan sonra bile göz çevresinde hafif bir aydınlanma ve tazelenmiş görünüm oluşabilir. Ancak kalıcı ve gözle görülür sonuçlar için genellikle 3-4 seanslık bir kür önerilir. Tam etkiler, cildin kendini yenileme süreciyle paralel olarak, uygulamadan sonraki 2-4 hafta içinde belirginleşir. Etkinin süresi, kişinin yaşam tarzı, cilt yapısı ve düzenli bakımına bağlı olarak değişir.

Göz altı mezoterapisi, uzman ellerde ve doğru içeriklerle uygulandığında zararlı değildir. Cilt yenileyici ve onarıcı maddelerle yapılan bu işlem, cerrahi müdahale gerektirmeyen güvenli bir yöntemdir. Ancak işlem mutlaka medikal estetik konusunda uzman bir hekim tarafından yapılmalıdır. Uygulama öncesi kişinin sağlık durumu değerlendirilmeli, alerjik reaksiyon riski göz önünde bulundurulmalıdır. Merdiven altı yerlerde yapılan işlemler veya kalitesiz ürünler kullanılması durumunda istenmeyen etkiler oluşabilir. Doğru teknik ve steril ortamda uygulandığında güvenli bir prosedürdür.

Göz altı mezoterapisinin etkinliği, genellikle 3-4 seanslık bir uygulama kürü ile sağlanır. Seanslar kişisel ihtiyaçlara göre 10-15 gün aralıklarla planlanabilir. Cilt yapısı, göz çevresindeki problemin derecesi ve kişinin yaşam tarzı, seans sayısını etkileyen faktörler arasındadır. İlk kür tamamlandıktan sonra, yılda 1-2 kez yapılacak “idame seansları” ile elde edilen sonuçlar korunabilir. Her bireyin ihtiyacı farklı olduğundan, en doğru planlama uzman değerlendirmesiyle belirlenir.

Göz altı mezoterapisi bazı durumlarda uygulanmamalıdır. Hamile ve emziren kadınlar, kanama bozukluğu olanlar, aktif enfeksiyonu veya cilt hastalığı bulunanlar bu işlem için uygun adaylar değildir. Ayrıca uygulamada kullanılacak maddelere karşı alerjisi olan kişilere de önerilmez. Bağışıklık sistemi hastalığı olan bireyler, tedavi öncesi mutlaka hekim onayı almalıdır. Uygulamadan önce kapsamlı bir medikal değerlendirme yapılması, hem güvenlik hem de sonuçların başarısı açısından önemlidir.

Göz altı mezoterapisi sonrası ilk 24 saat boyunca makyaj yapılmaması önerilir. Bu süreçte cilt, özellikle de uygulama bölgesi hassas olduğu için makyaj ürünleriyle tahriş olabilir veya enfeksiyon riski artabilir. 24 saat sonrasında, kızarıklık ve hassasiyet tamamen geçtikten sonra hafif makyaj ürünleri kullanılabilir. Mineral içerikli ve hipoalerjenik ürünler tercih edilmesi, cildin sağlıklı iyileşmesini destekler. Eğer bölgede morluk ya da ödem devam ediyorsa, tamamen geçene kadar makyajdan uzak durmak daha faydalı olacaktır.

Göz altı mezoterapisi, iğne ile yapılan bir işlem olsa da genellikle çok ağrılı değildir. Uygulama öncesi bölgeye lokal anestezik krem sürülerek hassasiyet minimuma indirilir. İşlem sırasında hafif bir batma veya yanma hissi olabilir, ancak bu rahatsızlık kısa sürelidir. Acı eşiği kişiden kişiye değişebilir; bazı kişiler neredeyse hiç ağrı hissetmezken, bazıları hafif bir rahatsızlık hissedebilir. Genel olarak, tolere edilebilir düzeyde bir konforla gerçekleştirilir ve işlem kısa sürdüğü için kolayca tamamlanır.

Evet, göz altı mezoterapisi sonrası hafif morluklar oluşabilir. Göz çevresi, ince ve hassas bir cilt yapısına sahip olduğundan enjeksiyon sonrası kılcal damarların etkilenmesiyle morarma meydana gelebilir. Bu morluklar genellikle hafif düzeyde olur ve 3-5 gün içinde kendiliğinden geçer. Soğuk kompres uygulaması, morluğun azalmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, işlem sonrası ilk 24 saat boyunca bölgeye baskı uygulamamak ve kan dolaşımını artıran aktivitelerden uzak durmak iyileşme sürecini hızlandırır.

Göz altı mezoterapisi, hamilelik ve emzirme dönemlerinde önerilmez. Bu süreçte anne adaylarının cilt yapısı hormonel değişimlere açık olduğu için uygulamanın etkileri öngörülemez olabilir. Ayrıca kullanılan maddelerin anne sütüne geçip geçmediği konusunda yeterli klinik veri bulunmamaktadır. Bu nedenle hem annenin hem de bebeğin sağlığı açısından, bu dönemlerde medikal estetik işlemlerden uzak durulması en güvenli yaklaşımdır. Emzirme dönemi sona erdiğinde, uzman kontrolünde değerlendirme yapılarak uygulama planlanabilir.

Göz altı mezoterapisinde cilt onarımını ve yenilenmesini destekleyen çeşitli aktif maddeler kullanılır. Bu içerikler arasında en yaygın olanlar; hyaluronik asit, vitamin kompleksleri (A, C, E, K), aminoasitler, peptitler, mineral ve antioksidanlardır. Kullanılan formülasyonlar, cilt tipine ve ihtiyaçlara göre özel olarak seçilir. Bu içerikler sayesinde göz çevresindeki dolaşım artar, nem dengesi sağlanır ve kolajen üretimi desteklenir. Tüm bu maddeler, daha sağlıklı, aydınlık ve genç bir görünüm elde edilmesine yardımcı olur.